related Results

• yatıştırma (n.)
  تخفيف
  more ...
• gevşetmek
  تَخْفِيف
  more ...
• eksiltmek
  تَخُفِيف
  more ...
• eksiltme
  تَخُفِيف
  more ...
• kupür (n.)
  تخفيف
  more ...
• daraltma (n.)
  تخفيف
  more ...
• cezaların azaltılması
  تخفيف العقوبات
  more ...
• gerginliğin azaltılması
  تخفيف حدة التوتر
  more ...
• zorunlu şartların hafifletilmesi
  تخفيف القيود المفروضة
  more ...
• tartmak (v.)
  وزن {[ِ وَزْناً]}
  more ...
• kıstas
  وَزْن
  more ...
• ölçü
  وَزْنٌ {ج اَوْزَانٌ}
  more ...
• tartıya vurmak
  وَزَنَ {[ِ وَزْناً]}
  more ...
• terazilemek
  وَزَنَ {[ِ وزناً]}
  more ...
• vezin
  وَزْن {ج أوزان}
  more ...
• ehemmiyet (n.)
  وزن
  more ...
• ağırlık (n.)
  وزن
  more ...
• tartı (n.)
  وزن {ج أوزان}
  more ...
• burçak (n.)
  وزن فارغ
  more ...
• vezin birliği
  وحدة الوزن
  more ...
• burçak (n.)
  وزن مطروح
  more ...
• tüysıklet
  وَزْنُ الدِّيك
  more ...
• ağır sıklet
  وَزْن ثقِيل
  more ...
• sineksıklet
  وَزْنُ الدِّيك
  more ...
• özgül ağırlık
  وَزْنٌ نَوْعِىٌّ
  more ...
• atmosfer tabakası
  وَزنٌ ذَرَّىُّ
  more ...
• ortasıklet
  وَزْنٌ مُتَوَسِّط
  more ...
• ritim (n.)
  وزن شعري
  more ...
• hafifsiklet
  اَلْوَزْنُ الْخَفيِف
  more ...
• toplam ağırlık
  وزن إجمالي
  more ...

Examples

• Ağırlık çalışıyorlar. Silah temizliği yapıyorlar.
  تخفيف الوزن, وتنظيف الأسلحة
• Halter odası. Silah temizliği, vesaire.
  تخفيف الوزن, وتنظيف الأسلحة
• Philly'deki çok az satıcı... ...kokainlerini kilo verme ilaçlarından hazırlar.
  يخلطون الكوكائين مع ادوية تخفيف الوزن.
• Yüz tanıma yazılımı pazarı vurduğunda... ...ben de spor salonuna vuruyorum.
  ،عندما انتشرت مستحضرات تخفيف الوزن أنا قصدت النادي
• Ama hanımlar, sırf kilo vermek için midenizi zımbalatır mısınız? Bu iyi değil.
  يقدمون لك حبوباً من أجل تخفيف الوزن؟ هذا غير جيد
• Bulamıyorum ve rejim yapanlar buluşmasına geç kalıyorum!
  لم استطع ايجادة وانا متأخرة عن اجتماع تخفيف الوزن
• Bize yetişiyorlar, efendim. Bir şey yapmalıyız.
  ،إنهم يقتربون منا سيدي علينا التخفيف من وزن المركب